GENÇLERİN YENİ MEKANI BURASI HERKEZ BURDA SEN NERDESİN ?
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GENÇLERİN YENİ MEKANI BURASI HERKEZ BURDA SEN NERDESİN ?

HOŞ GELDİNİZ
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Modals....

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:43 pm

CAN
genellikle bir eylemi yapabilecek fiziki veya zihni yeterliliğe sahip olunduğunu gösterir. Gelecek ve şimdiki zamanlar için kullanılır.



v He can speak English fluently.[A1]



v I can give him an answer now / tomorrow.[A2]



v He can type very fast.[A3]



v He can walk to school since it is close to his home.[A4]



v We can have dinner at the Derby Restaurant.[A5]


--------------------------------------------------------------------------------



“cannot” veya “can’t” bir eylemi yapabilecek fiziki veya zihni yeterliliğin bulunmadığını ifade eder. Gelecek ve şimdiki zamanlar için kullanılır.



v I can’t go to İstanbul; it is a long way.[A6]



v He can’t go by car because he doesn’t have a car[A7] .



v George cannot understand the clerk since his English is not good enough.[A8]

v How much can you pay?[A9]



v I can’t afford to pay more than five hundred dollars.[A10]


--------------------------------------------------------------------------------



Geniş zaman veya gelecek zamanda olasılık ifade etmek için kullanılır. Bu anlamda may, can’e nazaran daha yaygındır.





v Mistakes can happen.[A11]



v Too much sun can be dangerous.[A12]



v We can see him tomorrow.[A13]


--------------------------------------------------------------------------------



Probability =inference

Netice çıkarma, tahminde bulunmada kullanılır. Bu anlamda sadece sorularda ve olumsuz cümlelerde kullanılır.



v Who can that be at the door? Can it be Ali?[A14]



v He can’t be rich; look at the shabby suit he is wearing![A15]


--------------------------------------------------------------------------------



“Can” rica taleplerinde kullanılabilir. Ricalarda “would” ve “could” kullanımı daha nazik kabul edilirse de, “can” bu anlamda kullanılabilir.



v Excuse me! Can you tell me which bus goes to the train station?[A16]



v Can I see you for a minute?[A17]



v Can you tell me how to get to the nearest hospital? [A18]


--------------------------------------------------------------------------------



“can” izin istemede, birine izin vermede kullanılır. “CANNOT” yada “can’t” izin verilmediğini ifade eder. Bu manada “can I” kullanımı, “may I” ve “could I” dan daha az resmidir.



v Ali: Can I smoke, sir?[A19]

The teacher: Yes, you can.[A20]



A: Good morning, sir! I have been told that you have some cars for sale.

B: Yes, that is right. I have three cars to sell.

A: Can I take a look at them?[A21]

B: Of course, you can.[A22]


--------------------------------------------------------------------------------



“Can” bazen birşey yapmayı teklif ettiğimizde soru şeklinde kullanılır, ancak “may”, “can”den daha yaygın ve kibardır.



v A-Can I get you a cup of tea?[A23]

B-That is very kind of you.[A24]



v A-Can I help you, madam?[A25]

B- Don’t bother. I can do it myself. [A26]


--------------------------------------------------------------------------------



“Can” emirlerde de kullanılabilir.



v You can start by doing the washing up, and then you can clean the car.[A27]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:44 pm

COULD


“could” geçmişte bir işin yapılabildiğine dair zihni ve fiziki bir yeterliliğin / kabiliyetin mevcut olduğunu ifade eder; diğer taraftan, “could not” veya “couldn’t” ise geçmişte bir eylemi yapabilmek için zihni veya fiziki kabiliyetin olmadığını ifade eder.



v Edward was so excited that he couldn’t sleep last night.[A1]



v At what age could he speak?[A2]



v I couldn’t go out this morning because of the rain,

v but now I can[A3] .



v My son couldn’t visit me last week because his children were sick[A4] .

v
--------------------------------------------------------------------------------

v



“could” u nazik bir ifade olarak ricalarda çok sık kullanırız. Verdiği anlam geniş veya gelecek zamandır.



v Could you tell me what the time is? [A5]



v Could I borrow your dictionary for a while?[A6]


--------------------------------------------------------------------------------



Bazen “could” u geniş ve gelecek zamanla alakalı durumlar ya da olgulara ait öneriler hakkında konuşmak için kullanırız. Bazı durumlarda can müsaade almak / vermek ya da yeterlilik ifade edici manada kullanılabilir. Bununla birlikte “could” bu durumda kesinlik bulunmadığını ya da bir seçim hakkı olduğunu ifade eder. Biz ayrıca, olması muhtemel gelecek vakalar hakkında konuşmak için “could” kullanırız.



v A: What shall we do this evening?[A7]

B- We could go to the cinema.[A8]





v When you go to Ankara, you could staywith my family[A9] .



v Her story could be true. [A10] Present

=It is possible that her story is true.





v You could be right. [A11] Present

=You are probably right.



v He could come to school tomorrow[A12] . Future

=If his parents choose to send him.


--------------------------------------------------------------------------------



“could” ayrıca teklifler için de kullanılabilir.



v I could do the shopping for you if you are tired.[A13]


--------------------------------------------------------------------------------



Dolaylı Anlatımda, “can” in yerine kullanırız.



He said, “I can lend you my book for a week.

He told me that he could lend me his book for a week[A14] .




--------------------------------------------------------------------------------



Şart Cümlelerinde gerçek olmayan şimdiki-geniş zamanı belirtmek için “could” çok sık kullanılır.



v If she spoke English, She could easily find a job[A15] .

=But she doesn’t speak English[A16]


--------------------------------------------------------------------------------



Geçmişte yapılabilmesi mümkün olan, ancak aynı eylemin yapılması şu an için mümkün olmayan durumlar için kullanılır.





v Only ten years ago, you could buy a house for about one million Lira in Ankara.[A17]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:44 pm

Necessity

Have to / Must / Have got to (Zorunluluk ve Gereklilik)



“Have got to” “must” ve “ have to” yapısı zorunluluk / gereklilik ifade eder



v We have got to leave straight away[a1] .

v We have to leave straight away[a2] .

v We must leave straight away[a3]



v He’s got to study for the English test[a4] .

v He must study for the English test[a5] .

v He has to study for the English test[a6] .



Sorular aşağıdaki gibi yapılır.



v When has Jack got to go?[a7]

v When does Jack have to go?[a8]

v When must Jack go?[a9]



Olumsuz yaparken “must” a dikkat edilmelidir. “mustn’t” yasaklama anlamı vermektedir.



v A: Do we have study tonight?[a10]

v B: No you don’t have to / haven’t got to study[a11] . Ama

v You mustn’t study tonight[a12] . (Kesin bir yasaklama)

v You don’t need to come here[a13]

v You mustn’t come here.[a14]



“Have got to” “must” ve “have to” yapılarının past hali “had to”dur.

v Yesterday I was busy. I had to work till midnight[a15] .

v When I was a student, I had to get up very early[a16] .



“Have to” diğer zamanlarla da kullanılabilir.Ama “must” kullanılamaz.

v When you start university, you will have to will must study harder[a17] .

v She has had to work in her father’s company for six years.[a18]

v We had had to wait in the rain for some time and we became sick.[a19]

v We may have to change our plan.[A20]

v I’m having to read this very carefully[A21] .

v It’s a pity to have to accept that[A22] .

v I would have to do it if he insisted[A23]

v By June, I will have had to go to Istanbul five times.[i24]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:45 pm

Should, Ought to (-meli, -malı)



Her ikisi de “tavsiye ve öneri” anlamında kullanılır. Bütün şahıslarla kullanılırlar. “Should”un olumsuz ve soru biçimi vardır. “Ought to” olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılmaz.



v You should see a doctor. [A1]

v He ought to see a doctor. [A2]

v Ali should do his homework.[A3]

v The light is yellow. We ought to slow down.[A4]

v We shouldn’t go out. It is raining. [A5]

v Should she write it again?[A6]



Had Better (…-sa iyi olur)



“Had better” yapısını tavsiye edildiğinde ve öneride bulunulduğunda kullanılır. Anlam yönüyle “should”a çok benzer ve aynı manayı verecek şekilde kullanılabilir. “Had better”in olumsuz şekli “had better not” şeklinde kullanılır. “Had better” normal olarak olumlu soru yapısıyla kullanılmaz, fakat öğüt anlamında olumsuz soruda bulunur. “Had better”dan sonra fiilin yalın hali kullanılır.



v We’d better stop for lunch. I’m very hungry[A7] .

v You’d better wear a coat. It’s cold outside[A8] .



v I have to meet the Colonel in five minutes.I’d better go now or I’ll be late. [A9]

v It’s a very nice tie. You had better not change it.[A10]



v I’d better not drink any more coffee. [A11]

v You’d better not forget to pay the rent today.[A12]



v Hadn’t you better ask him first?[A13]



Shouldn’t –needn’t



Shouldn’t birisine tavsiye verirken kullanırız. Needn’t ise gereklilik olmadığını belirtir.



v You shouldn’t call him tonight. He is very angry[A14] .

v You needn’t call him tonight. I have already told him about the problem[A15] .



v They shouldn’t work very hard. They can have some health problems.[A16]

v They needn’t work very hard. We will finish the project on time with minimum effort[A17] .



Should—must



Should bir tavsiye verilirken kullanılır fakat must bir zorunluluk ya da yasaklama gibi daha güçlü bir ifadedir.



v You shouldn’t smoke. It is dangerous for your health.[A18]

v You mustn’t smoke. You know what the doctor told about your lungs.[A19]



v They should study harder for becoming successful at school[A20] .

v They must study harder, or else they will flunk the course.[A21]







Should be doing, ought to be doing



Devam eden zamanda bir tavsiye verilirken kullanılır.



v Why are they watching Tv? They should / ought to be sleeping now.[A22]

v He is studying English, but tomorrow there is math exam. He shouldn’t be studying English. He should be studying Math[A23] .
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:45 pm

BE ABLE TO


“be able to” bir işi yerine getirebilmek için fiziki veya zihni yeterliliğin mevcut olduğunu

ifade eder “can” ile eşanlamlıdır.



v I am able to go to school today; I feel better[A1] .



v We have just been able to have our house painted.[A2]






--------------------------------------------------------------------------------



Eğer belli bir işin veya olayın üstesinden gelmek için göstermiş olduğumuz çabayı / performansı ima etmek istersek, “can” ve “could” un yerine “be able to” yu kullanırız.



v In spite of the cold weather, we were able to grow a lot of vegetables last year[A3] .



v I was able to clean my room even though I was ill.[A4]



v The fire spread through the building very quickly, but everyone was able to escape.[A5]



v I was able to swim back yesterday.[A6]




--------------------------------------------------------------------------------





Ayrıca, geçmişte bir eylemin gerçekten yapılabildiğini / icra edilebilebildiğini göstermek istiyorsak, “be able to” yu kullanırız.



v After looking at his notes again, he was able to complete the exercise[A7] .


--------------------------------------------------------------------------------



Bütün zamanlarla kullanılabilir.



v At the end of this language course, you will be able to will can speak English well[A8] .



v Ask that policeman over there;he should be able to should can help you.[A9]



v This is all the information which I have been able to get so far. [A10]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:46 pm

Would You Mind



Bu kalıp kibarca bir şey istemek için kullanılır. İki şekilde kullanımı vardır:



1. Kendimiz için bir şey yapmak istediğimizde

2. karşımızdakinden bir şey yapmasını istediğimizde



1. Kendimiz için bir şey yapmak istediğimizde kullanırız. Bu yapıda if + kişi (I) + fill ikinci halinde kullanılır.





v Would you mind if I smoked here?[a1]

v Would you mind if I closed the window?[a2]

2. Karşımızdakinden bir şey yapmasını istediğimizde kullanırız. Bu yapıda fiil “ing” alır.



v Would you mind turning on the air-conditioner?[a3]

v Would you mind speaking a bit louder?[a4]



*** Not: Bu sorulara cevap verirken “yes” dersek olumsuz bir cevap verilmiş olur. Bu yüzden olumlu cevaplarda “no” ile başlanması gerekir.



Örnekler:

v A: Would you mind if I used your cell phone?[a5]

B: No, of course not. Please do[a6] .

v A:Would you mind if I went to bed early tonight?[a7]

B: Not at all. Go ahead.[a8]

v A: Would you mind if I smoked here?[a9]

B: Well, I’d rather you didn’t. The smoke makes my eyes hurt.[a10]

v A: Would you mind lending me your car?[a11]

B: I’m afraid I can’t. I need it today[a12]

v A: Would you mind helping me do my homework?[a13]

B: Not at all. I’d be glad / happy to[a14]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:46 pm

Would) Prefer Tercih Belirtme



Ayrıca "would prefer" ifadesi belirli bir durumda neyin tercih edildiğini ifade etmek için kullanılır.Tercih ifade edilirken “prefer” ifadesi üç farklı şekilde kullanılabilir:

1. Prefer something to something else

2. prefer to do something rather than do something else

3. prefer doing something to doing something else

Bu farklı üç kullanım arasında anlam olarak bir fark yoktur.



I prefer football to basketball.[i1]

I prefer city to country[i2] .

I prefer jogging to running[i3] .



I prefer to drink tea[i4] .

I prefer to drink tea rather than drink coffee[i5] .

I prefer drinking tea[i6]

I prefer drinking tea to drinking coffee[i7] .

Would you prefer coffee or tea? [i8]

I'd prefer to stay at home rather than go to the cinema tonight.[i9]

I would prefer to stay at home rather than go out[i10] .

I prefer chicken rather than beef.[i11]




WOULD RATHER kendisinden sonra doğrudan isim almaz. Prefer alabilir.

He would rather have a house in the town.

I’d prefer a house in the town.






Birinin bir şey yapmasını istediğimizde ise:

I'd prefer you not to smoke [i12]

She said she'd prefer us to arrive no later than nine o'clock[i13]

Fakat

I'd rather you didn’t smoke[i14]

She said she'd rather we arrived no later than nine o'clock[i15]




Geçmişte yapılan bir şeyin şu an konuşulurken ise:

I would prefer to have stayed at home (rather) than have gone out last night[i16] .

Fakat

I would rather have stayed at home than (have) gone out last night[i17]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:47 pm

WOULD RATHER (I'd rather) + Than (Tercih İfadesi ve “Than” ifadesi)


”Would rather” ifadesinden sonra fiil “to” ifadesi almaksızın, yalın halde kullanılır. İki şey arasında tercih yapılıyorsa “would rather” ifadesinden sonra ”than” kullanılır. “Would rather” ifadesinin olumsuz hali “would rather not” şeklindedir.




v Shall we go by boat?[i1]

I’d rather go by car.[i2]



v I'd rather go by car.[i3]



v I'd rather stay at home.[i4]



v Would you rather have lemonade or ice-tea?[i5]



v I’m tired. I’d rather not go out this evening[i6] .



v I’d rather buy a gold ring than a silver ring. [i7]




--------------------------------------------------------------------------------

***Continuous Kullanımı:

v I would rather be walking in the forest than (be) reading this.[i8]


--------------------------------------------------------------------------------

***Past kullanımı

Geçmişte yapıpta şu an hoşnut olmadığımızı belirtmek için kullanırız.

v We went by air, although I would rather have gone by sea.[i9]

v I’d rather have stayed at home than (have) gone to that boring party[i10] .


--------------------------------------------------------------------------------

*** would rather + Somebody did something

Eylemi yapcak kişi farklıysa fiil ikinci halinde kullanılır.Anlam present ya da future dır.

v I’d rather he went by bus. [i11] (anlam: present)

v He wants to be a teacher but I’d rather he became a doctor[i12] .

v I would rather (that) you stayed at home[i13] .


--------------------------------------------------------------------------------

***would rather + Somebody had done something

Geçmişte olmuş bir eylem hakkında başka birinin tercihi hakkında konuşurken past perfect kullanılır.Anlam past dır.

v My friend took me to the student opera yesterday. I’d rather he had taken me to the theater instead.[i14]

v My son became a teacher last year. I’d rather he had become a doctor[i15]


--------------------------------------------------------------------------------

WOULD RATHER / WOULD SOONER / WOULD JUST AS SOON

Would Rather / Would Sooner / Would Just As Soon aynı anlamı verirler.



v They would rather die than surrender.[i16]



v ‘Do you mind if I smoke?’ ‘Well, I’d rather you didn’t.’[i17]



v I’d rather you came with us.[i18]



v I'd just as soon stay in - I'm not feeling very well.[i19]



v I’d just as soon stay at home as go out tonight[i20] .



v I'd just as soon work at home and not have the hassle of the subway every morning.[i21]



v I would just as soon not hear about it[i22]



v She’d sooner share a house with other students than live at home with her parents[i23]

v I would sooner (that) my son became a doctor [i24] .



NOT: WOULD RATHER reported speech’te değişmez.

Ø He said, “I’d rather go by bus.” He said he’d rather go by bus



Not: WOULD RATHER kendisinden sonra doğrudan isim almaz,

Ø He would rather have a house in the town. (= I prefer a house in the town.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:47 pm

Used to (-erdi, -ardı)



Bu yardımcı fiil geçmişte düzenli olarak yapılmış olan ama şimdi yapılmayan eylemleri ya da geçmişte varolmuş olan ama şimdi artık varolmayan durumları anlatmak için kullanılır. İçinde “used to” kullanılmış olan cümlede bahsi geçen eylemin artık yapılmadığını ifade etmek için ayrıca “artık” (anymore) kullanılmaz. Fakat anlam kendiliğinden, bahsi geçen eylemin artık yapılmadığı şeklinde oluşur.



v I used to be a student at that school five years ago[a1] . (Bu cümleden, kişinin artık o okulda öğrenci olmadığı anlaşılır.)



v My brother used to smoke when he was young.[a2] Ama artık içmiyor.



v I used to play football when I was at high school.[a3]



v I didn’t use to be a waiter at this restaurant last year[a4] . (Ama şimdi garsonum.)



v Jack didn’t use to wear a suit when he was a student.[a5]



v My sister didn’t use to know much about animals before she watched documentaries[a6] .



v Did you use to help your father when he was working on his car?[a7]



v Did Fred use to travel by bus or by train when he was working in your company?[a8]



v Who used to cook when you were married?[a9]



Would (-erdi, -ardı)



Bu yardımcı fiil “used to” gibi geçmişte düzenli olarak yapılan eylemleri anlatmak için kullanılır. Would stative verbs (be, think,have, imagine…) ile kullanılmaz.



v When they were children, they would get up early and go for a swim.[a10]



v Whenever I was bored, I would go to the mountains[a11] .



v My grandfather was a generous man. He would share what he had with everyone else[a12] .



v We would used to have a lot of money.[a13]


Be Used to Be Accustomed to (Alışkın Olmak)


“Be used to” alışkın olma anlamında kullanılır ve içinde bulunulan durumu anlatır. Bundan başka aynı ifadeyi vermek için “be accustomed to” ve ”get used to / get accustomed to” kalıpları kullanılır. “Be used to” ve “accustomed to” aynı anlamda kullanılır. İki ifadeden sonra da isim (noun) veya fiilimsi (gerund) kullanılır.



v Sally is used to life in the country[a14] . (noun)



v I am used to working hard[a15] . (gerund)



v Our son is getting accustomed to getting up early[a16] .



v I wasn’t used to studying when I was at high school[a17] .



v I’m used to driving on the left since I’ve been living in London for 5 years[a18] .



v I was used to driving on the left when I was in England[a19]



v I think I will be used to living in this city.[a20]



v I can get used to seeing your face[a21] . (joke)



v I’m accustomed to tradition in this country[a22] .



v She quickly became accustomed to his funny ways[a23]



v I'm not accustomed to being treated like this[a24]



v My eyes slowly got accustomed to the dark[a25]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:47 pm

Expectations : Be to ve Be supposed to



“be to” ve “be supposed to” ifadeleri genellikle programlanmış veya bir tarifeye göre olan olayların gerçekleşmesi beklendiğinde kullanılır. Bundan başka, “be to” , “be supposed to”, kişilerden yapmaları beklenen işler için de kullanılır. “be to” kurallar, yasalar, emirler vb. ile belirlenen haller veya davranışlar için daha uygundur.Yani “must”ın verdiği anlama yakındır. “be supposed to” ise “should”un anlamına yakındır.



v The film is to start at 10:00. Let’s take our seats![A1]

v You are to stop when the light is red.[A2]



v All applicants are (supposed to) to fill in the application forms[A3] .



v The game is supposed to begin at 10:00. [A4]



v You aren’t to drive over 50 k.p.h.[A5]

v You mustn’t drive over 50 k.p.h.[A6]



“be supposed to” past olduğunda beklentinin gerçekleşmemiş olduğu anlaşılır:Yani “should have done” ile yakın anlam sahiptir.
v Jack was supposed to call me last night. I wonder why he didn’t. [A7]

v Micheal was supposed to study harder for the exam.[A8] (but he didn’t)

v Micheal should have studied harder for the exam.[A9] (but he didn’t)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:48 pm

Requests



Could / Can, Would / Will, / May as Requests

(Rica / İstek Anlamında Soru ve Cevaplarda Kullanılan Could / Can, Would / Will /May)



Birisinden bir şey yapılmasını istenirken “could you... / would you…” soru kalıpları kullanılır. Bu kalıplar bir şey isterken kullanılan kibar ifade şekilleridir. Bunlarla kurulan sorulara cevap verirken “can / can’t” veya duruma uygun farklı bir ifade kullanılabilir.



Kibar Ricalar
Olumlu Cevaplar
Olumsuz Cevaplar



Could you please take me to the library?[a1]

Would you please hold this for me?[a2]


Yes, of course I can[a3]

Yes, I’ll be happy to.[a4]

Certainly[a5] .

Sure[a6] .

I’d be glad to

I’d be happy to
No, I’m sorry, I can’t.[a7]

I’d like to, but can’t right now.[a8]

No, I’m afraid not[a9] .




v A: Excuse me! Could you tell me how to get to the nearest hospital?[a10]

v B: Yes, of course[a11] . Go……….



v A: Will you please give me your dictionary for a while?[a12]

v B: I’m afraid I can’t. I’m using it.[a13]

v A: Would you pick up your tickets before meeting?[a14]

v B: Yes, I will. [a15]



v A: Would you send me a man for my packages?[a16]

v B: Certainly, right now.[a17]


v Can I borrow your book?[a18]

v May I leave the room[a19] ?


***N ot: May you ile kullanılmaz.!!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
mine**
Admine
Admine
mine**


Kadın
Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 29
Nerden : CênnêT...
Okuduğunuz Okul ? : Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Mezun Olduğunuz Okul ? : Yeşilyuva İ.Ö.O
Kayıt tarihi : 22/04/08

Modals.... Empty
MesajKonu: Geri: Modals....   Modals.... Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 5:49 pm

Should have done-- ought to have done



Geçmişte yerine getirilmemiş bir yükümlülüğü ya da gözden kaçmış ihmal edilmiş olan bir eylemi veya beklentiyi ifade etmek için kullanılır. “shouldn’t / oughtn’t to have done ise geçmişte yapılmış olan ama aslında yapılmaması gereken bir eylemi ifade eder.



v You should have attended the meeting yesterday. (but you didn’t)[A1]



v He ought to have read the operation instruction before. (but he didn’t)[A2]

v I had a test this morning. I did not do well. I should have studied last night. (but I didn’t)[A3]



v My back hurts. I should not have carried that heavy box. (but I did) [A4]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://matr0ckforum.all-up.com
 
Modals....
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GENÇLERİN YENİ MEKANI BURASI HERKEZ BURDA SEN NERDESİN ? :: Okullar & Dersler & Ödevler :: İngilizce-
Buraya geçin: